29 Temmuz 2007 Pazar

Özlem Yılmaz Röportaj

Erkeksi olmaktan hoşlanıyor, kız muhabbetini pek sevmiyor, düz duvara tırmanıyor, kendisi için, "Karakaşlı, kara gözlü bir şeyim, güzel değilim işte" diyor.

Kanal D'nin yeni dizisi "Zoraki Koca"da kasabalı kız Ayşe'si canlandıran Özlem Yılmaz, Tempo dergisinin bu haftaki sayısına konuştu.

özlem yılmaz röportajı Özlem Yılmaz, henüz 21 yaşında. Dizleri yara bere içinde, kolu futbol oynarken bir röveşata sırasında sakatlanmış, çekim için manikür yaptıralım dediğimizde, "Manikür mü, Ben mi" diyor, topuklu ayakkabıları, elbiseleri hatırımız için giyiyor. Aklı aslında Converse ayakkabılarıyla, kargo pantolonunda. Bir ara sahiden düz duvara da tırmandı! Sanırsınız bir oğlan çocuğuyla birliktesiniz. Ama sıra poz vermeye geldi mi, ondan güzel bakanı, ondan havalısı da yok.

Güzel bir oyuncu görünce, "Acaba mankenlikten mi transfer" diye düşünmeye başlıyor herkes. Siz sadece ve sadece oyuncusunuz, öyle değil mi?
Evet, ben oyunculuk eğitimi aldım ve ölene kadar da oyunculuktan başka bir şey yapmak istemiyorum. En büyük hayalim, Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuvarı'na girmekti. Sınavlara Müşfik Kenter'le çalıştım ama o dönem babam vefat edince yarıda bıraktım, her şeyden vazgeçtim. Toparlandığımda, sınavı çoktan kaçırmıştım ve bir sene daha kaybetmemek için Müjdat Gezen Aktör Stüdyo'ya girdim. "Eğitimim bitmeden hiçbir şey yapmayacağım" diye kendimi şartlandırdım. Okul bitince de sırasıyla "Rüyalarda Buluşuruz", "Felek ne Demek", "Karagümrük Yanıyor" ve "Dicle" isimli dizilerde rol aldım.

Geçmişte yer aldığınız projeler hep kısa sürdü. Ama ‘Zoraki Koca’ şimdiden reyting birincisi oldu. Bu başarısının sırrı ne sizce?
Reytinglerde birinciyiz diye çok fazla kaptırmak istemiyorum aslında. "Karamgümrük Yanıyor" da ilk üç hafta birinciydi. Hiçbir şey belli olmuyor. "Zoraki Koca"nın sevilmesinin en büyük nedeni, eski Türk filmleri tadındaki hikâyesi. Zengin, şımarık şehirli delikanlıyla kasabalı kızın aşkı ilgi çekti...

Kasabanın yaban çiçeği Ayşe, erkeksi, sert bir kız. Benzer yönleriniz var mı?
Evet, var. Ama ben Ömer'in yaptığı şımarıklıklara o kadar katlanmam. Gider hemen ailesine söylerim. Öldürürüm hatta! Ayşe pek hanım hanımcık, bense daha rahatım. En büyük ortak yanımız ise Fenerbahçeli olmak...


Fenerbahçe fanatikliği mi var?
Fenerbahçe benim için tutku. Ayşe'nin Fenerbahçeli olmasına biraz da sebep benim aslında. Senaryoya kattığım şeyler var. Önce Galatasaraylıydım ama doğru yolu bulup Fenerbahçeli oldum. İşlerin yoğunluğundan maçlara gidemiyorum ama kombine biletim var.

T: Dizi ile ilgili forumlarda, herkes güzelliğinize övgüler yağdırıyor. Siz kendinizi güzel bulur musunuz?
Kendimde çok kusur bulur, çoğu zaman aynaya bakıp kendime, 'Niye sen bugün bu kadar tipsizsin' derim. Öyle abartılacak bir güzelliğim olduğuna inanmıyorum. Klasik bir Türk kızıyım. Karakaşlı, kara gözlü bir şeyim işte...

Zor erkekleri severim

Dizideki Ömer karakteri kendine aşırı güvenen, kasıntı bir zengin çocuğu... Gerçek hayatta böylelerine pas verir misiniz?
Evet, hem de hemen... Belki ilk önce terslerim, ama içten içe de hoşuma gider. Ben hergele erkeklerden hoşlanırım.

Zoru seviyorsunuz yani?
Zor diye bir şey yok. Hiç kimse zor değil bence. Erkekler çok oyun oynuyor, o kadar.

Siz oyun sever misiniz?
Ben çok açık sözlü bir insanım. İlk günden, 'Ben buyum kardeşim' derim. Denenmekten hoşlanmam. Bir soru sorup ne tepki verdiğini çözmeye çalışırlar ya, böyle oyunlar sevmem. Ben yalandan nefret ediyorum, yakalarsam yakarım.

Bu konuda canınız yanmış galiba?
Evet, yandı ama onun da başını yaktım. Dışarıda olup 'Evdeyim, uyuyorum' diyenler oluyor; başıma çok geldi, onlara dayanamıyorum. Beni üzmemek için bile yalan söylemesin. Ama ben söyler miyim, evet söylerim! (Kahkahalar!)

Reina kızı değilim

Günlük hayatınızda neler yapar, nerelere gidersiniz?
Ben Reina kızı değilim, gidersem de locada uyuyorum zaten. Rakı-balık-fasıl üçlüsünü severim. Daha çok kafeye gideyim, çayımı kahvemi içip arkadaşlarımla sohbet edeyim, bu daha güzel.

Ailenizle ilişkiniz nasıl?
Şu dönemde eve sadece uyumaya gidebiliyorum. Çalışıyor olmam annemin çok hoşuna gidiyor ama yorulduğum zamanlar benim için üzülüyor. İki tane de ağabeyim var. (O sırada ağabeylerinden biri telefon açıp, röportaj verirken dikkatli olmasını söylüyor.) İki erkekle büyüdüğümden, erkek gibi rahat yetiştim aslında. Ama ara sıra da karışırlar işte, biraz önceki gibi.

Zoraki koca 5. bölüm fragmanı

Zoraki koca 5. bölüm fragmanı

Zoraki koca 5. bölüm özeti - konusu

Zoraki koca - Ayşe, Ömer’den boşanacak mı?

Ömer, Ayşe “kısır” olduğunu öğrenirse, onu terk eder diye düşünerek harekete geçer. Sağlam bir plan yaparlar. Ayşe, Ömer’in kısır olduğuna inanır ve onun adına üzülür. Ancak Ömer’in kısır olduğunu öğrenen bir tek Ayşe olmaz ve işler arapsaçına döner. Öyle bir karmaşa yaşanır ki, sonunda Ömer gerçekten hastalanarak yataklara düşer. Hastalandığında başucunda ise “zoraki karısı” Ayşe olur.
Bu arada Saadet de fiyaskoyla sonuçlanan “40. yıl partisi”nin ardından oğlunu Gümüşcüler’in kızı Begüm’le nişanlayabilmek için yeni bir plan yapar. Bu plana tanık olan Ayşe artık bir karar vermek zorundadır.
Ayşe’nin annesi Sevim ise kızının hasretine dayanamayarak, tası tarağı toplayıp İstanbul’a yerleşmeye karar verir. Ayşe bir kabusun ortasında gibidir. Bir yanda annesi, bir yanda boşanmak isteyen Ömer ve kocasıyla nişanlandırılmak istenen Begüm! Acaba Ayşe bu kabustan kurtulmak için bu kez boşanma kararı mı verecek, yoksa Ömer’in iki ateş arasında kalmasının keyfini mi sürecek?

22 Temmuz 2007 Pazar

Zoraki Koca 4. bölüm fragmanı

Zoraki Koca dizisi 4. bölüm fragmanı

Zoraki koca 4. bölüm özeti - konusu

Zoraki koca dizisi 4. bölüm özeti - konusu

Ömer, Ayşe’den kurtulmanın planlarını yapıyor.

Kanal D’nin başrollerinde; Burak Özçivit, Özlem Yılmaz, Sümer Tilmaç, Işıl Yücesoy, Cihat Tamer, Seray Gözler ve Zerrin Sümer’in oynakları, yönetmenliğini Kartal Tibet’in yaptığı sevilen dizisi “Zoraki Koca” bu akşam da keyifle izleyeceğiniz, sürprizlerle dolu bir bölümle ekrana geliyor. Milyonların beğeniyle izlediği dizinin bu bölümünde; kendi yarattığı yalanların ortasında boğulan Ömer, yakın arkadaşları Yaşar ve Taner’den de yardım alarak Ayşe’den kurtulabilmenin yollarını arıyor.

Ayşe ile avukat Tarık arasında gelişen dostluk, Ömer’i çileden çıkartmaktadır. Ama bunu kendine bile itiraf edemez. Bu arada Özpolat’ların malikanesi tüm sosyeteyi ağırlayacak bir partiye hazırlanmaktadır.

Saadet Özpolat, “40. evlilik yıldönümü” partisini bir anda Ömer’e “sosyeteden eş bulma” partisine dönüştürür. Çünkü Saadet Hanım, Ömer’le Ayşe arasında garip bir iletişim olduğunun farkındadır. Saadet Hanım, sosyetenin önemli ailelerinden Gümüşcüzade’lerin kızı Begüm’ü gözüne kestirir. Her taraftan ateş altında kalan Ömer, parti boyunca annesinin sözünü dinleyip, güzeller güzeli Begüm’e ilgi gösterir. Saadet Hanım mutludur. Ama Ömer yaşamına bir çeki düzen vermek zorundadır. Kendi yarattığı yalanların ortasında boğulan Ömer, Ayşe’den kurtulabilmek için yakın arkadaşları Yaşar ve Taner’den yardım ister. Acaba üçlünün planları Ayşe’yi pes ettirebilecek midir?